Hiç kuşkusuz ‘eksikleri’ olan bir derleme; bazı isimlerin bu çalışmada neden yer almadığı da sorgulanacaktır tabii ama kitabı hazırlayanların bunun farkında olduğunun da altını çizmek gerekiyor.
Kitaplarla daha içli dışlı hale geldikçe daha çok anlıyoruz çevirmenlerin önemini. Hatta bir noktadan sonra, kitap beğenileri ve seçimlerimizde bir ‘çevirmen etkisi’nden söz etmek dahi mümkün. Çevirilerini beğendiğimiz bir çevirmenin ismini, o ana kadar hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir kitapta görmek bile yetiyor kimi zaman. En azından bir göz atma ihtiyacı hissebiliyoruz o kitaba. Çevirmenin tercihi, bizim de tercihimiz olabiliyor rahatlıkla…
İşte bu yüzden daha tanınır, daha bilinir olmalı işini iyi yapan çevirmenler, diye düşünürken, kimi yayınevlerinin isimlerine kitap kapaklarında yer vermemesini, çeşitli yayınlardaki tanıtım yazılarında isimlerinin parantez içinde dahi olsa anılmamasını anlamak mümkün değil. Ekonomik zorlukların yanı sıra bu konularla da uzun zamandır mücadele ediyor çevirmenler. Dolayısıyla çevirinin ve çevirmenlik uğraşının üzerindeki sis perdesini aralama doğrultusundaki her çaba dikkate değer. Yayına Şehnaz Tahir Gürçağlar’ın hazırladığı ve ‘çatlaktan sızan ışık’ olarak nitelendirilebilecek çalışma da bunlardan biri; 'Kelimelerin Kıyısında' isimli derlemede, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden başlayarak Türkiye’de çeviri alanının gelişiminde önemli rol oynamış 16 kadın çevirmenin kısa yaşamöyküleri yer alıyor. (Halide Edip Adıvar, Sabiha Sertel, Seniha Bedri Göknil, Azra Erhat, Melahât Togar, Adalet Cimcoz, Mîna Urgan, Güzin Dino, Nihal Yeğinobalı, Gönül ve Gülten Suveren, Tomris Uyar, Pınar Kür, Belgin Dölay, Fatma Artunkal, Zeynep Bekdik.)
“Bu derlemenin amacı Türkiye’nin yakın çeviri tarihinde kadın çevirmenlere görünürlük kazandırmak, yaşadıkları toplumsal ve kültürel ortamın çevirmen ve kadın kimliklerini nasıl şekillendirdiğini ve onların bu ortamda yaşanan dönüşüme nasıl katkıda bulunduğunu ortaya koymaktır.”
Hiç kuşkusuz ‘eksikleri’ olan bir derleme; bazı isimlerin bu çalışmada neden yer almadığı da sorgulanacaktır tabii ama kitabı hazırlayanların bunun farkında olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Bir başlangıç kitabı olarak yaklaşmak daha doğru ya da yukarıda da değindiğimiz gibi ‘çatlaktan sızan ışık’ olarak… Örneğin Şehnaz Tahir Gürçağlar, bu çalışma kapsamında yer almayan Fatma Aliye ve Suat Derviş’in isimlerini de özellikle anmış; elbette bizler de katkıda bulunabiliriz: Roza Hakmen, Sevin Okyay, Seda Ersavcı aklıma ilk gelenler…
KELİMELERİN KIYISINDA:
TÜRKİYE’DE KADIN ÇEVİRMENLER
Derleyen: Şehnaz Tahir Gürçağlar
İthaki Yayınları, 2019, 378 s.